Bilinçaltının Gücü
Bilinçli olarak aldığımız kararların sadece yüzde 5’ini kontrol edebiliriz. Geriye kalan büyük bölüm bilinçaltımızın kontrolündedir.
Bilinç tıpkı bir süzgeç görevi görür. Bizim ona
ilettiğimiz fikirleri ve düşünceleri süzerek bilinçaltına iletir. Bilinçaltına
ulaşan fikirler, bilinçaltı tarafından işlenir ve günlük hayatımızda aldığımız
kararları belirler.
Bilinçaltına farkında olmadan da bazı fikirler,
düşünceler ilettiğimiz de olur. Bu durum kendi kendine telkin yöntemiyle gerçekleşir.
Her ne kadar farkında olmasak da kendi kendine telkin metodunu gün içinde
kullanırız.
Örneğin, sabah okula ya da eve gitmek için otobüsü
kaçırdık, tam o sırada yağmur başladı ve ıslandık, sonrasında olumsuz düşündük
ve yine mi berbat bir gün dedik. İşe ya da okula gittiğimiz de patronumuz ya da
öğretmenimiz tarafından azarlandık. Sonucunda ardı arkası kesilmeyen bir kötü
durumlar serisi peşimizi bırakmadı.
Peki niye tüm bu kötü durumlar bizim peşimizdeydi ve
yakamızı bırakmadı? Cevap oldukça net! Kendi kendimize telkin metodu ile
bilinçaltımıza olumsuz düşünceler ilettik ve yaşayacağımız bir sonraki
durumunda olumsuz olacağına kendimizi inandırdık. Oysaki, yaşadığımız kötü bir
durumda aşırı duygusallık göstermeyip olabilir, sorun değil deseydik yaşadığımız
olumsuz durum duygular aracılığıyla bilinçaltımıza ulaşamayacaktı.
Bilinçaltımıza olumsuz fikirler ulaşınca alacağımız
bir sonraki karar da olumsuz sonuç doğuracaktır. Bu sebeple iyimserlik ve
yaşanan olumsuz durumlar karşısında bardağın dolu tarafına bakmak oldukça
önemlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder