Hangi Taraftasın?



Çok ilginç. Sistemler kendi içinde karşılıklı işler. Alıcı ve verici vardır. Kazanan ve kaybeden vardır. Bolluk içinde yaşayan ve kıtlıktan başka hayat hayal edemeyen vardır. Sistem amacı içinde bulunan herkesi 2. tarafta (olumsuz) tutmaya yöneliktir. Kimseyi zorlamamaktadır fakat o tarafa doğru yönlendirmektedir. Bahsettiklerimi daha açık bir şekilde ifade etmek gerekir. Sistem, herkesi eşit ele alır fakat bazılarını ödüllendirir. Bu kişiler sistemden faydalanmasını bilen ve onu kendi leyhine kullabilenlerdir. 1. tarafa (olumlu) geçerler.

1. tarafa geçmek şans eseri olmuyor tabiki. Bilgi birikimi ve tecrübe edinmek bu durumu sağlıyor. Bağlantı çağında artık bilgi gücü ifade ediyor. Bir insanın elinden her şeyi alabilirsiniz fakat bilgisini alamazsınız ve o insan elinde hiçbir şey kalmamasına rağmen bilgisini kullanarak tekrar 1. tarafa geçebilir.

Çoğu insan üniversiteden mezun olunca eğitimin bittiğini sanır ve kendini geliştirmeyi bırakır. Ancak hayat sadece kendi yaşadıklarımızdan edindiğimiz tecrübelerle gelişmek için çok kısa. Sadece 1 kitap okuyarak bile 50 60 yıllık bir tecrübeyi kendinize katabilirsiniz. Kitap yazarları hayatlarının birikimini bir kitaba aktarır ve bunu halka sunar. İşte bu noktada hangi noktada olacağınızı siz belirlersiniz. Sistemi suçladığın yeter. Her ne kadar sistem bunu dayatsa da bu gerçekliğin bu olmak zorunda değil. Hemen yanında olan akıllı telefonun ile istediğin bilgiye istediğin an erişim mümkün. Fakat insanların yüzde kaçı bunu tercih ediyor? Sadece yüzde 10. Bu sebeple insanların sadece yüzde 10'u gerçek anlamda bolluk içinde yaşarken diğer insanlar geçim sıkıntısı geçiyor. İnsanların büyük bir kısmı mutsuzken sadece çok küçük bir kesim mutluluğun tadını çıkarıyor. Bu yüzden toplumun yüzde 80'i başarısızken, gerçek başarıyı yüzde 20'lik kesim tadıyor.

Açıkçası günlük ölçekte bakınca bunu görmek oldukça güç. Kimseyi suçlamıyorum bunu göremediği için. Fakat bir şey için suçluyorum. Arayış içinde olmamak... Sistem açıkcası arayış içinde olanlara ayrıcalıklar tanır bir diğer ifade ile o kişilerin önünde daha fazla direnç gösteremez. Arayış içinde olmak bir çok değeri bir arada gerektirir. Azim, kararlılık, iyimserlik, arzu ve çekim yasası...

Bu değerler bir günde öğrenilmiyor ve öğrenilemez. Uzun zaman içinde bilgi ve tecrübe birikimi ile birlikte bu değerler kümülatif olarak güçlenir ve eşik noktasını geçtiği anda arzular duygular aracılığı ile gerçekliğe dönüşür.

Bilgiye erişim herkese açık. Sistem bir direnç yaratır ancak bu bir mazeret değildir. Hepsi birey olarak kişinin tercihidir. İster bilgiyi kullanır güç sahibi olursun ya da ister istemez kıtlık içinde bir hayat yaşarsın.

Unutma, bağlantı çağında bilgiye erişim çok kolay ve bilgi güçtür.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her İnsan Kendi Gerçekliğini Yaratır

Milyonerlerin 7 Sırrı

Fare Yarışı

© 2018, Kendinizi Ödüllendirin

İçeriklerin Tüm Hakları Saklıdır. İzin Alınmadan Kullanılamaz.