Akıntıya Kapılmak



Akıntıya kapılmak, bağımsız düşünme kabiliyetini kaybettiğinde başlar. Bağımsız düşünmek, sorgulamak, farklı bakış açılarından aynı durumu ele almak ve kendi doğrunu belirlemektir. Bağımsız düşünme kabiliyeti insanın ayakta sağlam durmasını sağlayan temellerini oluşturur. Akıntı seni yavaş yavaş temellerinden sarsar ve temellerini kırar. Akıntıyla birlikte nereye gittiğini bilmeksizin hayattaki en büyük 6 korkuyla yaşamak zorunda kalırsın. Yoksulluk, eleştirilme, hastalık, sevgi yoksunluğu, yaşlanma ve ölüm korkusu... Korku tarafından ele geçirilmiş bir zihin sağlıklı ve bağımsız düşünemez hale gelir ve insayatif kullanamaz. Eylemlerini başkalarının yönlendirilmeleri doğrultusunda gerçekleştirir, bir anlamda robotlaşır.

Bağımsız düşünce olmadan ne sorgulayabilir ne de kararlarını kendin alabilirsin. Sana faydası olup olmadığını bilmediğin şeylerle meşgul olursun. Sürü psikolojine katılır ve bireysel kimliğini (özgünlüğünü) sürü içinde kaybedersin. Sürü psikolojisinde sürüyü oluşturan bireyler ya da bir yapının en alt birimini oluşturan hücreler bir önderi takip eder. Bu önderin ilham vermesi ve iyi şeyler yapması gerekmez. Sürüleri yönlendiren iyi ve kötü amaçlı önderler vardır. Ancak sürünün içindeki bireyler bağımsız düşünce kabiliyetlerini kaybettiklerini için önderin karakter analizini yapamazlar. Hali hazırda, sürüdekiler bağımsız düşünce kabiliyetlerini kaybetmeseler bir sürüye katılmaz, kendi yollarını çizerlerdi.

Bağımsız düşüncenin var oluşuyla birlikte korkular yok olmaya başlar. Korkuları korku yapan şey, onları yüzleşecek ve sorgulayacak cesaretin olmamasıdır. Cesaret göstererek, kalıpları yıkar ve sorgulamaya başlarsın. Sorgulamaya başlamak da bağımsız düşüncenini doğuşudur. Bağımsız düşüncenin kazanımıyla birlikte inanç belirir. Hayatını değiştirebileceğine dair olan inanç, mutluluğu elde edebileceğine dair olan inanç, bolluğa ve rahatlığa kavuşacağına dair olan inanç ve daha niceleri...

İnanç ve korku her zaman birbirini baskılar. Birinin üstün gelmesi durumunda hayatın şekillenir ve gerçekliğin belirlenir. İnancı korkusuna baskın gelen insanlar, kendi gerçekliğini yaratır, arzularını yaşar ve hedeflerine varır. Korkusu inancına baskın gelen sürüdeki insanlar ise, başkalarının kendilerine tanımladığı gerçeklikle yaşamak zorunda kalır, yukarıda bahsettiğim yoksul düşme, eleştirilme, hastalık, sevgi yoksunluğu, yaşlanma ve ölüm korkusuyla hayatını geçirir ve hiçbir zaman istedikleri hayata kavuşamazlar.

İlginçtir ki insanların yüzde 98'i bağımsız düşünmekten yoksun ve korkularıyla yaşamakta. Beni hayrete düşürüyor. İnsanların sadece yüzde 2'si geriye kalan insanların imrendiği bir hayatı yaşamakta bunun sebebi yüzde 2'lik kesimdeki insanlar akıntıya kapılmayıp kendi yollarında sapa sağlam dururken ve kendi gerçekliğini yaratırken, yüzde 98'lik kesim ise akıntıya kapılıp, başka insanların onlara anlattığı gerçekliği yaşamasıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her İnsan Kendi Gerçekliğini Yaratır

Milyonerlerin 7 Sırrı

Fare Yarışı

© 2018, Kendinizi Ödüllendirin

İçeriklerin Tüm Hakları Saklıdır. İzin Alınmadan Kullanılamaz.