Bilimin Başarıya Olan Etkisi

"Geçmişini bilemeyen vahşi, uygarlık taklidine yeltendiği zaman bazen onu uydurmaya kalkar: Çanakkale Zaferi’nin Atatürk’ün dehâsının değil de bulutlardan inen Peygamberin eseri olduğunu anlattığını duyduğumuz zavallılarda olduğu gibi. Ancak gerçek tektir; bilimin görevi onu araştırmak, uygarlığınki de ona uymaktır."

Yukarıda bulunan paragraf Prof. Şengör'ün Aptalı Tanımak adlı kitabından alıntıdır. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Başarının sadece para ile alakalı olmadığının onlarca kanıtını birçok yerden deneyimlediğinizi düşünüyorum. Başarının türevleri dünya değiştikçe daha fazla çeşit kazanıyor ve hiçbir zaman azalmıyor.

Kötüye giden bir devletin mensubu olarak hayati önem taşıyan bir savaşı binbir zorluğa rağmen bir o kadar doğru strateji ve vatan sevgisi ile durumu tersine çevirmek ve zafer kazanmak çok büyük bir başarıdır. Bu başarı Mustafa Kemal Atatürk ve savaşan tüm şehit ve gazi dedelerimizindir.

Peki bazı yerlerde gördüğümüz anlam veremediğimiz bazı söylemler var. Bu yazıyı yazarken o şeylere ne denir bilemediğim için söylem demeyi tercih ettim. Nedir bunlar ? İngilizlerin üzerine bulut çöktü, bilmem ne renkli (herkes ayrı bir renk diyor sadece pembe ve mor duymadım) sarıklı evliyalar da savaşa dahil oldu, mucize ile makineli tüfekler, toplar falan ele geçirdik gibi ana-baba tarafındaki tüm dedeleri şehit olan tüm insanlara ve dedelerimize küfürdür, hakarettir.

"Moorehad'ın ''Gelibolu'' adlı eserinde Çanakkale Savaşı'nda Türk tarafının toplam zayiatının 251 bin 309 olarak verildiğini, bu sayının yüzde 20'den biraz fazlasının cephede şehit olanlardan, geri kalanının ise kayıp, hastalıktan ölen, yaralı ve hastalanıp geri gönderilenlerden oluşuyor"

Her başarı takdiri hak eder. Fakat Çanakkale Zaferini bize armağan eden tüm insanlara minnet duyuyorum.