Etki Alanı Yaratın

Paylaşmak sandığından çok daha önemli. Çoğu insan sahip olduğu bilgiyi paylaşınca kendisinden bir şeyler eksileceğini sanır. Para kazandığı bir yöntemi bir başkasına anlatırsa kendine rakip yaratacağını sanır. Başarıyı nasıl yakaladığının sırrını paylaşırsa artık eskisi kadar başarılı olamayacağını düşünür ve belki de diğer insanların kendisini geçeceğinden korkar. Bu algı gerçeklikten oldukça uzaktır. Paylaştığın şey tükenebilecek pasta gibi bir şey değil ki senden eksilsin ya da sana kalmasın.

İnsanlar vermeden almak ister. İnsanlar sürekli ister. Nasıl alacağını merak eder durur. Ancak kimse önünde duran gerçeği bilmez. Kimse vermeden bir şey alamaz. İnsan doğası böyle işlemez. İnsanlarla bir etkileşim kurmadığın takdirde taleplerin ve menfaatlerin kimsenin umrunda olmaz. Vermeden almak istemek iticidir. Gün içinde fark ettiğimizden çok daha fazla talimat alırız. Bizden her zaman bir şeyler talep edilir ve hepimiz bu durumdan bıkmış durumdayız.

Etkileşim kurmak, bir şeyler vermeye hazır olmak, insanların sana sempati duymaını sağlar. Sen de var olanı verdiğin zaman sana minnet duyarlar ve onlar da sana vermeye hazır olurlar.

Paylaşmak, insanlara bir şeyler vermek bir etki alanı yaratır. Etki alanının birçok işlevselliği olabilir ve sen bundan istediğin doğrultuda faydalabilirsin. İnsanlarla etkileşim kurarsın ve tanınır olursun. Bilgini paraya çevirebilirsin ve pasif gelir yaratabilirsin eğitimlerin sayesinde. Hayal gücünü ne kadar harekete geçirebilirsen, etki alanını o kadar efektif kullanırsın.

Önce almak istemekten, vermek istemeye geçiş sürecinde kazandığın paylaşma ve yardımcı olma duygusu sana bolluk zihniyetinin yaşamanı sağlar. Bolluk zihniyetine sahipken toplumun kıt olarak baktığı şeylere sen tam tersine bitmez ve paylaştıkça sana geri dönüşünün arttığı değerler olarak bakarsın.