Kendinizi Ödüllendirin

Dropshippinge başlangıç için hem maddi hem de bilgi olarak belli bir birikim gerekiyor. Maliyet gerektirmeyen bir şey ise dropshipping'in nasıl yapılacağı hakkında senaryolar düşünmeniz. Çünkü her ne platform üzerinde dropshipping yaparsanız yapın ihtiayacınız olacak şey problem çözmek. Nedir bu problemler? Ürününü sattığınız insanın stoğunun bitmesi, ürünün kaliteli olup olmaması, kargo süresi, sizin fiyatlandırmanız ve fiyatın müşteriye uygun gelmesi gibi. Bu sorunları ürün bazlı ve olabildiğince hızlı çözmeye odaklanırsanız yine de başarı garanti değil fakat ilerleme göstermeniz kesinlikle olağan.  Herhangi bir kursa kayıt olmadı iseniz biz burada shopify anlatmaya çalıştık umarım faydası olur. Başlangıç için kurs almam gerekir mi? Eğer bütçeniz yoksa, zaten alamıyorsanız "alsammı acaba" diye düşünmenize gerek yok. Bu işi merak ediyorsanız oturup araştırın. Neler yapılıyor, ne satılıyor, fiyatlandırma nedir, pazarlama nasıl geliştirilir ? “Kendimi nasıl daha ...

Dış dünya etkileşim kurduğumuz şeylerin bütünüdür. İç dünyamız ise bizim harekete geçmemizi sağlayan düşünceler ve duyguların toplamından oluşur. İç dünya ve dış dünya ister istemez birbirimizi şekillendirir. Etkileşim kurduğumuz her şey iç dünyamızda ya duygularımıza ya da düşüncelerimize kolayca etki eder. Ancak bu pek de iyi bir şey değil. Başkasının bizim hakkımızdaki olumsuz düşünceleri bizim o değersiz ve üzgün hissetmemize neden oluyorsa veya okulda öğretmenden, iş yerinde patrondan övgü alınca çok mutlu oluyorsak, iç dünyamız oldukça edilgen ve pasif durumdadır. Gün içinde yaşadığınız farklı şeyler sizin duygularınıza ve düşüncelerinize direk erişebiliyorsa, akıntıya kapılmamak elde olmaz. Hayatınızı bir başkası yönetiyor demektir. Birazdan hissedeceğiniz duygular şu anda başkasının ağzından çıkacak birkaç kelimeye bakar. İç dünyanızı aktif etmelisiniz. Bir başkasının sizin hakkınızdaki düşüncesi gerçekliğiniz olmamalı keyfinizi kaçırmamalı. Çoğu insan dış dünyasını kontr...

İnsanlar doğduğu andan itibaren yaşantılarına yönelik çevreden tepkiler almaya başlar. Tepkilerin niteliği insanın dünyanın neresinde yaşadığına, hangi toplumun üyesi olduğuna göre değişir. Çevresindeki insanların sıkıntı çektiğini gören, kendisinin de bu durumda olacağını ve yapabileceklerinin bilincinde olmayan insan zihninde dışarıdan aldığı geribildirimler sonucu zihninde belirli sınırlar örmeye başlar. İnsan için önemli değerlerin kıt olduğunu ve bunun için rekabet etmek gerektiğini düşünür. Kıtlık zihniyetinin tanımını okurken sonradan öğrenilmiş sözde gerçeklik olduğunu görebilirsiniz. Zihninizde sakladığınız fikirler ve dogmalar sizin gerçekliğinizi ve karakterinizi oluşturur. Zihninizde tuttuğunuz fikirlere dikkat etmelisiniz. Bilişsel önyargılar, dünya görüşünüz, bugün tükettiğiniz içerikler ve çevrenizde bulunan insanlar sizin gerçekliğinizi yaratan unsurlardır. Sonradan öğrenilmiş olan kıtlık zihniyetinden kurtulabilir, bolluk zihniyetine adım atabilirsiniz. Zihni...

Kimsenin neler yaşadığı bir başkası bilemez. Herkesin kendince problemleri var. Bunu da kabul ediyorum. Ancak hayatınızdaki problemleri çözmedikçe, onlarla mücadele etmeye çalışmadıkça istediğinizi elde edemeyince yaşadıklarınızı bir mazeret olarak göstermek kabul edilemez. Hayatınızda yeterince drama var diye düşünüyorum ve artık buna bir son vermelisiniz. Problemlerinizi, meşguliyetinizi, başarılı olmanızın önündeki engelleri ya da hayatınızın ne kadar zor olduğunu dile getirdikçe hiçbir şey değişmeyecek. Siz gerçekten hayatınızı değiştirmek istiyor musunuz? Öncelikle bu soruya net bir cevabınız olmalı. Eğer cevabınız evet ise, mazeretlerinizin ve beklentilerinizin tutarsız olduğunu söyleyebilirim. Şimdiye kadar yaptıklarınızdan farklı bir şey yapmalısınız. Kendinizi geliştirmek için önünüzde hiçbir engel yok. Bugün kendinizi biraz daha zorlamamanız için hiçbri engel yok. Korkularınızın üzerine yürümek için hiçbir engel yok. Önünüzdeki tek engel kendi kendinize anlattığınız o m...

Kendi online kursunuzu yaratmak için bir konuda uzman olmaya, master ya da doktora yapmaya ihtiyacınız yok. Tek ihtiyacınız olan şey belirli bir konuda insanların genelinden daha fazla bilgiye sahip olmak ve bu bilgiyi diğer insanlarla paylaşmaya istekli olmak. Online kurs yaratmanın kolay olduğunu söylemiyorum ancak bilgi sahibi olduğunuz konuda gerçekten emek verip sürecin sonunda insanlara fayda sağlayan bir kurs yaratırsanız karşılığını fazlasıyla alacaksınız. Eğer buraya belirli bir konuda kadar insanların genelinden daha fazla şey bildiğinizi düşünüyorsanız bu bilgiyi paylaşma fikri hoşunuza gitmiş olabilir ancak sadece bilgi sahibi olmanın yeterli olmadığını düşündüğünüzü hisseder gibiyim. Kafanızda bu kursların yer alacağı bir websitesi ve ödeme yöntemi gibi daha birçok soru işareti oluşmaya başlamıştır. Endişelenmenizi gerektirecek bir durum söz konusu değil çünkü bağlantı çağında yaşıyoruz ve bu sorunlara çoktan çözüm getirilmiş. Kendimin de kullandığı bir servisten bah...

Sadece para kazanmak için insan sevmediği bir işi yapmamalı ya da bir hobisinde gerçekten iyi değilse onu işi haline dönüştürmeyi denememeli. Eğer sevdiğiniz bir şeyi işiniz haline dönüştürmek istiyorsanız 3 farklı soruya verdiğiniz ortak cevaplara bakmalısınız. Sorular: Neyi yapmayı seviyorum? Neyi yapmayı biliyorum? Ne konuda iyiyim? Yaptığınız işinizi sevmeniz birçok açıdan oldukça önem taşıyor. Öncelikle işinizi sevmiyorsanız, o işte başarılı olma ihtimaliniz oldukça düşüktür ve insanlar ömürlerinin büyük bir kısmını işlerinde geçiriyor. Sürekli işinin bitmesini bekleyerek hayattan zevk alamazsınız ya da mutlu olamazsınız. Sevdiğiniz işi yapmak sizi asıl mutlu edecek olan şeydir. Sadece sevdiğiniz işi yapmak yetmez, o işi yapmayı bilmelisiniz. Eğer sadece bir şeyi yapmaktan hoşlanıyorsunuz diye onu işiniz haline dönüştürmeye kalkarsanız, muhtemelen pek iyi sonuç alamazsınız çünkü yarattığınız ürün alıcıya bir değer sağlamalı ki yaptığınız işten para kazanabilesiniz. ...

İnsanlar yalancı! En çok da kendilerine yalan söylüyorlar. Sevmedikleri işlerde çalışıp kendilerini işlerini sevdiklerine ya da yapmaya zorunda olduklarına inandırmışlar. Finansal özgürlüklerine kavuşmak için daha fazla paraya ihtiyaç duymadıklarına kendilerini inandırmışlar. Korktukları şeyleri, aslında kendilerinin istemediği için yapmadıklarına kendilerini inandırmışlar. Daha fazla yalan söyleme kendine (sözüm gerçekten bu durumda olanlara, diğer kimse üzerine alınmasın). Bugün bir karar ver ve aslında memnun olmadığın şeyleri yapmaya bırak. İnsan bilmediği şeyi göremez. Fırsatları yakalamak için bilgi sahibi olmalısın ki öncelikle fırsatı görebilesin. Size biraz özgürlükten bahsetmek istiyorum. Sizin zihninizden silinen özgürlükten... Bir takım insanların bu özgürlüğe gerçekten sahip olduğu gerçeğinden. Seyahat etmeyi çok seven John yıllık izinlerinde dünyanın çeşitli şehirlerine gidip keşfederdi, birkaç yılın sonunda gittiği birçok şehir olmuştu ve bir harita üzerinde gittiği ...

Yine amigdala karşımızda. Yeni bir işe başlamanın düşüncesi zihnimizde karışıklık yaratır. Amigdala tüm gücünü kullanarak düşünceyi yok etmeye çalışır. Düşünce eyleme dönüşmedikçe amigdalanın gösterdiği direnç artar ve zihinde başlangıcın korkusu büyür. Korku, düşünceleri öldüren insanı aldığı kararlardan geri adım attıran bir algıdır. Aslında insanı korkutan bir şeyi yapmak değildir, o şeyi yapıyor olmayı düşünmektir. Önceden  uçaktan atlamayı deneyimlememiş insan için uçaktan atlama düşüncesi korkutucudur. İnsanın deneyimlemediği her hareketin zihinde korku yaratmadığının ayrımını yapmakta fayda var çünkü bu durumda insanın sayısızca şeyden korkması gerekirdi. Gerçek şu ki insan deneyimlemediği bir şeyi yapmaya karar verdiği anda amigdala harekete geçer ve zihinde korkuyu yaratmaya başlar. Her insanda amigdalanın sahip olduğu güç aynı değildir. Bu doğuştan gelen bir rastlantı veya şans değildir. Amigdalayı baskılamak tamamen insanın kendi sorumluluğundadır. Amigdalanın...

Toplumların büyük çoğunluğunun iletişiminin, düşüncelerinin büyük kısmını gündem oluşturur. Bizim toplumumuzda da sosyal medyada ve diğer iletişim kanallarında görüldüğü üzere "gündem konularının" büyük bir payı var. Tam da bugünlerde gündem olan şey nedir peki? Döviz kurlarınının artması... Eğer "gündem konusuna" verilen tepkileri veya yorumları gözden geçirdiyseniz, üzüldüğünüzü veya acıdığınızı düşünüyorum. Ben bu gibi gönderilere baktığımda, vatandaş olarak bazı insanlar ancak bu kadar acınası hale düşebilirler diye düşündüğüm de oldu. Devletten dolar düşürmesini isteyenler, dolar bozdurmayanları hain ilan edenler, dolardan banane ben tl kullanıyorum diyenler, dolar 10 tl olunca 1 sıfır atıca 1$=1tl olacak diyenler(umarım bu trolldür). Peki başlıkta ihracat var, ben buraya kadar şikayetten başka bir şey okumadım? diyorsan işte kurtuluşun anahtarı burada. Kurtuluş dediysem öyle kutsal bir şey beklemeyin. Bu durumların hepsinden ve bu aptallıklardan kurtu...

Başarısızlık yaşamak yıkıcı olabiliyor çoğu insan için. Başarısızlık kaçınılmazdır. Her gün her an başarısız olabiliriz. Yeni bir şey denerken başarısız olmamak işten bile değildir. Hata yapmamak mı? Onu da kim çıkardı. Hata yapmalıyız, başarısız olmalıyız. İş başlatmalıyız ve batırmalıyız. Her gün yeni şeyler denemeliyiz. Okumakla öğrenmekle kalmamalıyız. İnsanların başarısız olmalarının sebebi değil, başarılı olamamalarının 2 sebebi vardıt. Birincisi, yeni bir şey öğrenememek, bilinmeyenin, yeninin ve değişimin verdiği endişe sebebiyle aynı şeyleri yapmaya devam etmektir. İkincisi ise yeni şeyler ögrenip hareketr geçmemektir, ögrendiğin ile kalmaktır. Her insan başarısız olur. Başarısızlık bir kriter değildir. Kimse bulunduğu konuma bir anda ulaşmadı. Sayısız kere yanıldı, hata yaptı, başarısız oldu. Başarısız olmamak demek, denememektir ve başarının zıttı başarısızlık değildir, denememektir. Unutmadan son bir sebep daha var başarısızlığa yol açan. En kötüsüne hazırlanmak...

Kolaycı:(TDK) Bir işi yaparken kolay ve kestirme yolu seçen (kimse). Kolaycılık:(TDK'dan yola çıkılarak) Bir işi yaparken kolay ve kestirme yolu seçmek. Peki kolaycılığın anlamı bu davranışı, kültürü tam olarak açıklar mı? Sadece olumlu yönüne atıfta bulunuyor sanki. Açıklamadığını gerçek hayatta görebiliriz. Olumlu olarak kullanılıyorsa hayatımız kolaylaşabilir. Direkt örnek ile anlamaya çalışalım. Rutin işleri düşünmenizi istiyorum. Bankacılık, sürücülük, pilotluk memurluk, avukatlık, kasiyerlik vs. uzar gider. Bu işlerin hepsi otomatikleştirilebilir. Gerek kural tabanlı gerek yapay zeka tabanlı sistemler ile bir sürü meslek ortadan kalkar ve insanlar daha değerli işlerle uğraşırlar. Olumsuz yönden bakarsak yine örneklere bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Hayatımızın büyük bölümünü çalışarak geçiriyoruz. Çalışmada kolaycılığa kaçarsak işimizin gerektirdiğinden daha az bir üretimle aynı geri dönüşü bekleriz veya işimiz yerine bize kolay para verecek başka şeyler ararız. Bu...

Zenginlik değil, Özgürlük! Hayatınız başkalarının başarısı için kiraya verilmeyecek kadar değerli. Finansal özgürlüğünüzü atacağınız 3 adımda kazanın. 1. Mağazanızı açın . E-ticaret mağazanızı 15 dakika içinde kurup ürünle doldurun. En karlı ürünler bulun. Eliniz ürünlere bile değmeden, neredeyse sıfır operasyon maliyetiyle mağazanızı işletin. Herhangi bir web geliştirisinin yardımına ihtiyaç duymadan 15 dakikadan daha kısa bir sürede online mağazanızı yaratın . 2. Müşterileri Bulun. Ürünleri almaya hazır en uygun müşterilere ulaşın. En uygun ürünleri bir yazılım aracılığıyla kolayca mağazanıza ekleyin, diğer satıcılar arasında öne çıkın. 3. İşinizden Ayrılın. Hedef bir yıl içinde işinizden ayrılmanızı sağlamak. Bunun için nasıl kendi kendine işleyen bir sistem kurun. Günde bir iki saat, ya da yalnızca haftasonları çalışarak finansal özgürlüğe kavuşun.  Hayatınızı değiştirmek için işten ayrılmanıza veya sonu gelmez planlar yapmanıza gerek yok. ...

Senin şu anda olduğun kişi olarak hayatta olmanın ihtimali 400 trilyonda 1. Piyangoyu olasılığından daha düşük. Her insan böyle bir yarışı kazanmısına rağmen insanların yüzde 98'i günlük hayatında düzenli bir şekilde şikayet eder. Zorluklar ise şikayetlerinin büyük bir kısmını oluşturur. Zorluklar ve stres bir anlamda kendimizi geliştirmemiz ve büyütmemiz için bir sinyal. Şu anda yaşadığın zorluklar bir başkası için zor olmayabilir. O kişi bulunduğun zorlukların üstesinden gelecek birikime sahiptir. Bu birikim maddi ya da manevi olabilir. Birikimin ne olduğundan öte bulunduğu zorluğun üstesinden gelebilecek seviyede olması önemlidir. Eğer zorlukların üstesinden gelemiyorsan önce zorluklara bakış açını sonrasında gün içindeki eylemlerini değiştirmelisin. Büyüme odaklı olmaya odaklan. Diğer insanların şu anda ne yaptıkları ya da senin hakkında ne düşündükleri umrunda olmamalı. Havanın durumu hedefinden daha önemli olmamalı. Düşünceler --> Eylemler --> Sonuçlar Düşün...

Hayat bir hepimizin bildiği gibi bir yolculuktur. Herkes bu yolculuğunu yapmaktadır ancak çok az insan bu yolculuğu nereye yaptığını düşünmektedir. Eğer nereye gideceğinizi bilmezseniz, varacağınız yer hiçbir yer olacaktır. Bu sebeple yolculuğu yapmanın ve süreçten zevk almanın yanında varacağınız noktayı gözünüze kestirmek hayati öneme sahip. Madalyonun diğer yüzü ise aynı anda birçok noktaya varmaya çalısmaktır ancak çoğu zaman bu mümkün olmaz. En birincil neden ise varmayı amaçladığımız her yer için yolda karşımıza çıkan engellerdir. Bu engellerin neler olduğunu tamamlayıp amaçlarınızı hayata geçirmek ancak tek ve çok belirgin bir amacın sayesinde olabilir. Aynı anda birden fazla şey ile ilgilenmek sandığınızın aksine kısa zamanda çok şey tamamlamanızı değil, sebep olduğu dikkat dağınıklığı ve odaklanamama ile veriminizi düşürmektedir. Tek bir işe odaklandığınızı ve belirgin bir amacınızın olduğunu durumdaki verimliliğinizi, aynı anda iki farklı iş ile ilgilenmeniz durumunda...

Gün içerisinde yüzlerce uyaran tarafından rahatsız ediliriz. Yararlı veya yararsız olması farketmez. Çünkü o an yaptığımız işi kesintiye uğratır. Bu yüzden program/plan yapmak hedefimize giden yolda en iyi arkadaştır. Peki nasıl program yapmalıyız ? İşime odaklanacağım derken karşımıza çıkabilecek fırsatları, fikirleri de dışarıda bırakmaz mıyız? Evet. Bazen işimize odaklanmışken verdiğimiz aralarda bambaşka şeylerle ilgilenirken belli veriler toplarız. Tam işimize döndüğümüz anda da topladığımız veriler işimizle uyumlu ise çok güzel yerlere gidebilecek fikirler bizi bulur. Program yaparken olabildiğince kendimize uyumlu olması gerekir. Kendimizi tanıyarak, limitlerimizi bilerek, çalışma düzenimizi ve gereken işleri öyle bir düzene geçirmeliyiz ki verimimiz artabilsin. Ek olarak yaptığımız işleri bir önem sırasına göre sıralamanın önemi çok yüksek. Çünkü gün içerisinde yaptığımız işlerin %80'i bize çok bir fayda sağlamıyor. O yüzden bizi ileri taşıyan %20'lik işleri, ey...

Genellikle insanlar yaşlandıklarında bu motivasyonla tanışırlar. Kendilerine o zamana kadar bir takım sorular sormayı ihmal etmişlerdir, korkunun sebep olduğu endişe ile yaşayıp risk almamışlardır ve hayallerinin peşinden koşmamışlardır. Ölümlülük motivasyonu, insanın ölüme yaklaştığı zamanlarda belirir ve insan bu motivasyonla korkunun üstesinden gelir ve aslında kendisi için değerli olan şeyleri at gözlüklerini çıkararak görmeye başlar. Artık korku onun için bir engel değildir çünkü hali hazırda korku zihinseldir ve üstesinden kararlılıkla gelinebilir. Motivasyonun sağladığı farkındalık insana farkındalık kazandırır. Kendisi için neyin değerli olduğunu, hayatını kimin için yaşadığını ve gerçekten kendisinin neyi mutlu ettiğini sormaya başlar ve cevaplarını bulur. Bazı insanlar bu motivasyon ile tanışmak için yaşlanmaya ihtiyaç duymazlar. Ölüm ile burun buruna gelmiş insanlar ölümlülük motivasyonu ile çoktan tanışmışlardır. Sahip olduğu hayatın ve hala nefes alıyor olma...

Hepimizin kafasını kurcalayan soru... Para kazanmak. Para nasıl kazanılır? Para nedir? Neden para kazanıyoruz? Para şu anda dünyadaki diğer insanlarla alışveriş yapmak için uydurduğumuz güvene dayalı bir kağıttır. Neden güvene dayalıdır, bu ne demek? Paranın karşılığı yok, mesela 100 yıl kadar önce çoğu paranın karşılığı olarak devletlerden altın temin ediliyordu. Neden para kazanmak durumundayız? Çünkü hayatta kalmanın başka bir yolu yok. Paranın dokunmadığı, karşılığı para olmayan neredeyse hiçbir şey yok. Yani siz de paraya dokunmadan yaşayamazsınız. Elbette istisnalar vardır. Peki nasıl para kazanırız? Soruya şöyle yaklaşalım. Biz nasıl bilgi ediniyoruz? Öğrenme metodumuz nasıl işliyor? Eninde sonunda başka insanlardan öğreniyoruz. Bu kitap aracılığı ile derslerle, kurslarla vs. olabiliyor. Aksi mümkün değil. Para kazanmak da aynı şekilde işliyor. Parayı bize makinelere vermiyor, gökten inmiyor ya da toprakta veya ağaçta yetişmiyor. Parayı, başka insanlar bize para verdiği ...

Hepimiz çeşit çeşit sorunlara sahibiz. Hayatımız sorunlarımızı çözüp onların yerini yeni sorunların doldurmasıyla geçiyor. Ek olarak hayatımızdaki sorunların %80'lik kısmını zenginleşerek kalan %20 kısmını tecrübe ile edindiğimiz kabiliyetler ile çözebiliyoruz. Bu yazıda %20'lik kısımda bulunan bazı problemleri çözmemize yarayan bir kabiliyete değinelim. Yaratıcılık. Bir şeyi anlamak için tanımlamak gerekir. Peki yaratıcılığı nasıl tanımlayabiliriz? En basit şekliyle etraftan topladığın bilgilerden yola çıkarak bulunmayan bir şeyi ortaya çıkarmak, bu ortaya çıkan şeyin de çevreler tarafından yaratıcı olarak kabul edilmesi şeklinde ifade edebiliriz. 2. Dünya savaşında esir olan Almanların Amerika'da yaptığı yaratıcılık örneği.

"Başarı için ne gerekir" sorusuna tam bir yanıt veremeyebilirim fakat "Başarı için ilk önce ne gerekir" sorusuna cevabım öz disiplin olur. Nedir bu öz disiplin? Hedefine giden yolda, yapman gerekeni istemesen dahi zamanında yapmaktır. Bir sınava hazırlandığınız zaman, proje teslim tarihi yaklaşırken, yapmak zorunda olduğumuz herhangi bir şey yaparken canımız sıkılabiliyor. Bu durum gayet normal. O anda yaptığımızdan vazgeçmemek istiyorsak yapabileceğimiz, düşünebileceğimiz bir kaç şey var. Rol model bulmak. Yaptığımız işte bizden daha başarılı olmuş kişiler elbet vardır. O kişileri takip edip neler yaptıklarını, nasıl yaşadıklarını, ne zorluklarla karşılaştıklarını ve bunları nasıl aştıklarını öğrenmek, bilmek sizi çok ileriye taşıyacaktır. Motivasyon kaynağı bulmak. Bu bir kitap, meslek, kişi vs. olabilir. Baştan söylemeliyim ki etkisi var ama sürekli değil. Örneğin benim konulara göre örnek aldığım, benimsediğim bir çok kişi var. Bir nedene sahip olma...

 Aklınıza komplo teorileri, amariga ve böyük oyun gelmeden önce açıklayayım. Bireysellik; insanların toplum, ülke, şirket gibi topluluklara nazaran kendi menfaatini önde tutmasıdır. Peki bencillik midir? Hayır. Ayrı bir birey olmanın farkındalığıdır. Sana kendi sorumluluğun dışında bir topluluğa dahil olduğun için zarar gelecekse, o topluluğa dahil olmama özgürlüğüdür. Ya küreselleşme? Dünya insanlarının ekonomik, siyasi, iletişim ve sosyal açılardan birbirine yakınlaşması ve bir bütün olma yolunda ilerlemesidir. Bu konuda benim tecrübem, Türkiye'de yaşarken Çin, Amerika, Kanada, Avustralya ve daha birçok ülkede ticaret yapabilmem, çalışma, yaşama, seyahat imkanlarına sahip olmamdır. Peki bunlar bize ne anlatıyor, neyin farkında olmamız gerekiyor? Bu yazıda kırdığımız bahane, en büyüklerden... "Falanca yüzünden başarısızım." Toplum, ülke, kişiler, olaylar, iş, okul, patron, öğretmen ... Bahanene bahane olan kişi kim olursa olsun onu saf dışı bırakma özg...

Dünyada büyük işler başarmış insanlara baktığınızda, hepsinin arkalarında harika mentorlar vardır ve bu mentolardan rehberliğinde o başarıya ulaşmışlardır. Anlaşılacağı üzere bir rol modele sahip olmak insanın hayatında büyük bir öneme sahiptir. Çoğu insan eğitimin 4 yıllık üniversite eğitiminin ardından tamamlandığını sanır ve öğrenmeyi bırakır ancak henüz daha yirmilerindeyken ve hayatlarında bir tane dahi bile bir mentordan rehberlik almamış insanlar nasıl olabilir de eğitimlerinin tamamlandığına inanır ve öğrenmeyi bırakır. Herkes gibi okula başlamam ile birlikte çeşitli kitaplar okumaya zorlandım. Sonuçta eğitim kurumu veya öğretmen tarafından belirlenmiş bir takım kitaplar vardı ve herkes bu kitapları okumakla yükümlüydü. Okumak o zamanlardan beri zahmet olmaya başlamıştı çünkü yaptığım şeyi isteyerek yapmıyordum. İnsanlar kararlarında özgür değillerse, yaptıkları işin niteliği ne olursa olsun, yapılan eylem bir zahmete dönüşür. Henüz küçük yaşta şartlı öğrenilmiş olan bu...

Herkesin kafasında belirlediği doğrular vardır. Bu doğrular doğrultusunda yaşananlar karşısında bir takım yargılara varır. Vardığımız yargılar oldukça çeşitlilik gösterir. Yargılar zihne bir kere yerleşti mi önemli bir durum yaşanmadığı sürece o yargıları sorgulama gereği duymaz.  Toplu taşımada olduğunuzu düşünün ve küçük çocuğuyla bir adam araca binmiştir. Çocuk topluluk içinde bağırarak ağlamaya ve sızlanmaya başlamıştır. Çocuğun babası ise çocuğunu hiçbir şekilde uyarmayıp boş boş bakışlarıyla durur. O sırada zihninizden geçen düşünce "Ne kadar da sorumsuz bir ebeveyn, çocuğunun yaşadığı durum karşısında tepkisiz kalıyor. Oysaki hem toplu taşımadaki diğer insanlar çocuktan rahatsız oluyor hem de çocuğun belli bir sıkıntısı var ki öyle bir davranış sergiliyor." olabilir. Toplum ahlakı dediğimiz şey hepimizde farklılık gösterse de benzer şekilde vardır ve bu doğrular doğrultusunda yaşadığınız durum hakkında yargılara vardınız. Dayanamayıp kibarca adamı uyardını...

Sorgulamak insanlığın diğer hayvanlardan öne çıkmasını ve ciddi derecede ayrılmasını sağlayan bir özellik. Diğer hayvanlar da düşünebiliyor, iletişim kurabiliyor fakat sınırlı derecede. Özellikle refleksif düşünce tamamen yoktur. Refleksif düşünceyi basitçe şöyle anlayabiliriz. Biz insanız ve insan olduğumuzun, düşünebildiğimizin farkındayız. Fakat diğer hayvanlar; örneğin bir kedi düşünebilir, karar verebilir, sevgi, sadakat gibi duyguları vardır. Fakat kedi olduğunun farkında değildir. Kendimizi geliştirmek için daha çok sorgulamalı ve sonuçlar edinmeliyiz. Sorgulamak belli iyi sorular ortaya çıkaracaktır. Sonuçlar olmadan soruların bize pek bir faydası olmayabilir. Peki sonuçları nasıl bulabiliriz? Bu sorunun çözümü çok basit. Yaşadığımız çağdaki en yaygın, kolay yolu da bize internet sağlıyor. İnternet dünyanın çoğunluğunun arasında bir ilişki kurdu. Bugün yaşadığımız bir sorun çok büyük bir ihtimal dünyanın başka bir yerinde bir insanın da başına gelmiştir ve çözümü intern...

"Geçmişini bilemeyen vahşi, uygarlık taklidine yeltendiği zaman bazen onu uydurmaya kalkar: Çanakkale Zaferi’nin Atatürk’ün dehâsının değil de bulutlardan inen Peygamberin eseri olduğunu anlattığını duyduğumuz zavallılarda olduğu gibi. Ancak gerçek tektir; bilimin görevi onu araştırmak, uygarlığınki de ona uymaktır." Yukarıda bulunan paragraf Prof. Şengör'ün Aptalı Tanımak adlı kitabından alıntıdır. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Başarının sadece para ile alakalı olmadığının onlarca kanıtını birçok yerden deneyimlediğinizi düşünüyorum. Başarının türevleri dünya değiştikçe daha fazla çeşit kazanıyor ve hiçbir zaman azalmıyor. Kötüye giden bir devletin mensubu olarak hayati önem taşıyan bir savaşı binbir zorluğa rağmen bir o kadar doğru strateji ve vatan sevgisi ile durumu tersine çevirmek ve zafer kazanmak çok büyük bir başarıdır. Bu başarı Mustafa Kemal Atatürk ve savaşan tüm şehit ve gazi dedelerimizindir. Peki bazı yerlerde gördüğümüz anlam veremediğimi...